HABER: ESRA TOKAT
(ANKARA) – Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne dair 20’si tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan’ın avukatlarından Rıdvan Şahin, “Ayın 18’inde, 5 gün önce Suriye’den biri ‘Bora Kaplan İtalya’ya firar edecek’ ihbarı geliyor, bu, 19’unda dosyaya giriyor. Neden dosyaya giriyor? Eminim bu, basına ‘Bora Kaplan firar edecekti, Emniyet engelledi’ diye girecek. Bu dosya, kolluk kuvvetlerinden, kamu görevlilerinden usulsüzlük yapanlara atacağınız yargı tokadınızla ya da onlara inanmanızla tarihe geçecek bir dosya olacak” diye konuştu.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşması Sincan Cezaevi’nde devam ediyor. Bugünkü duruşmada sanıkların ve avukatların tahliyelerine ilişkin talepleri alındı.
Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı Tarık Teoman savunmasında “Örgüt soruşturmasıyla ilgili dosyaya Erkan Doğan’ın beyanı konuldu. Bu bahse konu olay nasıl bu dosyaya eklenebilir. Zaten o olay takipsizlik kararı ile sonuçlandırılmış. Bu iddianameye dayanan dosya aslında yok hükmünde. Ben hayatım boyunca bu kadar polisin bir davayı takip ettiğini, not aldığını görmedim. Dosyaya sonradan savcının isteği olmadan delil kazandırılması ne demek? Biz hukuka iman etmiş insanlarız. Derdimizi başka anlatacak bir yerimiz yok. Sanki müvekkilim yıllardır istediğini yapıyormuş da bugün yargılanmaya başlanmış gibi bir algı yaratılıyor. Burada algı olgunun önüne geçiyor. Erkan Doğan bir kuyuya taş etti ve biz de bunu çıkarmaya çalışıyoruz.” dedi.
“Cezaevinde kalmasını gerektiren bir durum yoktur”
Mahfuz Tatar olayına ilişkin savunma yapan avukat Tarık Teoman, “Yargıtay diyor ki ‘Söz konusu olay küfredilme üzerinden, haksiz tahrik altında yapılmıştır.’ Burada yeniden yargılamaya ilişkin bir durum söz konusu değil. Zaten müvekkilime ilişkin küfür edildiği ortada ve yargılamanın da bunun üzerine yapıldığı ortada. Müvekkilimin bir gün daha tutuklu olarak cezaevinde kalmasını gerektiren bir durum yoktur. Yargılama sonucunda da beraat edeceğinden şüphemiz yoktur. Bu yüzden tahliyesini istiyoruz.” savunmasını yaptı.
“Kamuoyu baskısı ve yalanlar nedeniyle müvekkilimiz tutuklu”
Tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan’ın avukatlarından Umut Köroğlu, “Dışarda son derece büyük bir algı yönetimi devam ediyor. Bora Kaplan’ın gözaltına alınması dahi usule aykırıdır. Yurt dışından kaçak gazetecilerin bize servis ettiği görüntüleri buraya getirip izletecektim çünkü evrakta sahtecilik orada başlıyor. Daha baştan sakat bir dosya bu. 2020 yılında Yargıtay’ın takipsizlik kararı verdiği tapeler bu dosyaya girdi usulsüz olarak. Bilirkişi raporunda bazlar yönünde yanlışlıklar var. Bu kamuoyu baskısı ve yalanlar nedeniyle müvekkilimiz tutuklu. Bu kadar iddianamede yanlış yalan beyan gerçekten ayrılarak yazılamaz. Dosyanın artık temelden çöktüğüne inanıyorum. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum, aksi halde de adli kontrol şartlarının uygulanarak tahliyesini talep ediyorum” dedi.
“Müvekkilim Türkiye’nin en hızlı kolluk soruşturmasına neden oldu”
Tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan’ın avukatlarından Rıdvan Şahin de şu savunmayı yaptı:
“Kerem Gökay Öner öyle bir çürümüşlükten bahsediyor ki ben olsam Emniyet’te Organizede çalışan hiç kimseyi bir daha kapıdan almam. Türkiye tarihinin en hızlı kolluk soruşturmasına neden oldu benim müvekkilim. Bunu ortaya çıkardı müvekkilim. Bu dosya Erkan Doğan’dan üredi ve zehirli olan şeyden üreyen her şey de zehirliydi. Güç zehirlenmesi olduğunda liyakat, korku ve denetleme ortadan kalkıyor. Bu dosyada kimlerin adı geçmiyor ki? Savcı Yüksel Kocaman’ın adı neden bizim dosyamızda geziyor? Ne alakası var? Bora Kaplan suç örgütü dosyasına Altan Tozar ile giriyor. Ama Bora Kaplan bundan da yargılandı ve takipsizlik kararı aldı.
“18 Mayıs’ta ‘Bora Kaplan İtalya’ya firar edecek’ ihbarı geliyor ve bu dosyaya giriyor”
Ayrıca Türk emniyet teşkilatının itirafı mahiyetindedir tutuklanan emniyet görevlilerinin ‘günümüzdeki konjonktür değişimi’ ifadesi. Emniyet’te, adalette ne konjonktürü Sayın Hakim Bey? Emniyet bu dosyaya nasıl kendiliğinden evrak gönderiyor? Biz burada bir şey konuşuyoruz evrak geliyor o sırada. Ayın 18’inde 5 gün önce Suriye’den birinden ‘Bora Kaplan İtalya’ya firar edecek’ ihbarı geliyor bu 19’unda dosyaya giriyor. Neden dosyaya giriyor? Eminim bu, basına ‘Bora Kaplan firar edecekti Emniyet engelledi’ diye girecek. Bu dosya, kolluk kuvvetlerinden, kamu görevlilerinden usulsüzlük yapanlara atacağınız yargı tokadınızla ya da onlara inanmanızla tarihe geçecek bir dosya olacak. Erkan Doğan’ın periodontitis (diş eti çekilmesi) hastalığı var. Konuya dair bir doktor getirmek istedim ama kimse ne geliyor ne de rapor veriyor. Korkuyorlar. Neden korkuyorlarsa onu da anlamıyorum. Bir gün şurada Erkan Doğan’a soru sormadınız, Başkanım. Ben müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum.”
“Hedef Cumhur İttifakı’nın bütün bileşenleri ve ona bağlı siyasilerdir”
Sanık Deniz Uğurcan’ın avukatı Sidar Yurtçiçek de şu savunmayı yaptı:
“Organize şube yöneticilerinin yaptığı kumpas çöktü. Hedef Cumhur İttifakı’nın bütün bileşenleri ve ona bağlı siyasilerdir. Süleyman Soylu, Hasan Doğan ve Mücahit Arslan’ın isimlerinin verilmesi istenmiştir. Sayın Devlet Bahçeli’nin söylediği gibi bu 3-5 emniyet görevlisinin yapabileceği bir şey değildir. Bu dosyada Organize Şube Müdürü itirafçı oldu. KÖZ grubu tarafından yapıldığı yayılmaktadır. Kemalettin Özdemir, Fetullahçı çeteden ayrılan bağımsız bir yapıdır. Müvekkilim Deniz Uğurcan, Semih Arslan’ın ölümünün azmettiricisi olarak suçlanmaktadır oysa Semih Arslan’ın öldürüldüğüne dair bir somut delil yoktur. Müvekkilim Bora Kaplan ile son görüşmesi 2015’tir. Sadece onunla da değil buradaki hiçbir sanıkla irtibatı yok. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum.”
Tutuklu sanık Emir Akyol’un avukatlarından Melek Akdağlı da tahliye talebinde bulundu. Sanık Akyol’un avukatlarından Berk Özen ise “Davaya konu olan soruşturmayı yürüten polisler şu an tutuklu. Dosyayı en başınden etkileyecek bir gelişmedir bu. Bizler aylardır burada hukuk savaşı vermekteyiz. Bu yargılama sonucunda mağdurların beraat edeceğine şüphemiz yoktur ancak geç gelen adalet de adalet değildir. Müvekkilimin şu aşamada tutuklu olması hukuksuzdur. Gerekirse en ağır güvenlik tedbiri ile tahliye edilmesine dosya kapsamında da beraatini talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Fethi Koyuncu’un avukatı Uğur Ulutaş, “Gizli tanıklara hukuku aykırı beyanlar oluşturulmuştur. O yüzden bu gizli tanık beyanlarının makamınızca hükme esas alınmaması kanaatindeyiz.” diyerek müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Ayrıca sanıklardan Furkan Anıl Bahar, Hasan Arslantaş, Hasan Can Saraçoğlu, Kanber Keskin, Levent Erdoğan, Sercan Keleş, Uğur Pekşen ve Umut Can Yıldırım’ın müdafileri sanıkların tahliyelerini talep etti.
Duruşma yarın sabah saat 09.00’da devam edecek.