Diyarbakır Barosu’nca yapılan yazılı açıklamada, insanlar üzerinde korku ve paniğe sebebiyet verecek şekilde yapılan eylemlerin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
‘’YETKİLİLERDEN ÖNLEM ALMALARINI BEKLİYORUZ’’
Böylesi saldırıların gerçeklememesi için yetkililerin önlem almaları çağrısının yapıldığı Diyarbakır Barosu’nun açıklaması şöyle:
“Son günlerde kentimizde bir kısım özel işletmelere İsrail’i protesto gösterileri kapsamında bazı gruplar tarafından girildiğine ve işyerlerinde bulunan insanların büyük bir korku ve endişeyle işyerlerinden kaçmak zorunda kaldıklarına dair görüntüler kamuoyuna yansımıştır. Diyarbakır Barosu yıllardır ifade özgürlüğünü savunmakta ve bu hakka yönelik her türlü müdahaleye karşı mücadele etmektedir. Toplantı ve gösteri hakkı kapsamında herkesin önceden izin almaksızın barışçıl toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına saygı duymakla birlikte, bu hakkın iş yerlerine girilerek burada bulunan insanlar üzerinde korku ve paniğe sebebiyet verecek şekilde kullanılmasını asla kabul etmiyoruz. Diyarbakır Barosu olarak bu ve benzeri eylemlere karşı olduğumuzu bir kez daha belirtiyor; şiddet içerecek olayların meydana gelmemesi, yaygınlaşmasının önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz durumun önüne geçilmesi için öncelikle herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyor, yetkililerden de gerekli önlemleri almalarını bekliyoruz.”
‘VANDALLIK DERECESİNDEKİ BU GİRİŞİMLERİ KABUL ETMİYORUZ’
Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu ile çok sayıda iş kuruluşunun yer aldığı Diyarbakır İş Konseyi ise, “Kentimizin barış ve huzur ortamını zedelemeye çalışanlara tahammül etmeyeceğiz” başlıklı yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, “Din veya inanç kavramı coğrafyamız insanı için derin bir anlam ve değer taşırken, bu inançları baltalamaya, İslam dininde yeri olmayan eylemlerde bulunmaya insanların inançlarını karartmaya kimsenin, kimselerin hakkı yoktur. Din adına veya İsrail protesto adı altında siyasi sâiklere aracılık eden bu tip eylemlerin, kentimiz üzerinde toplumsal baskı aracı olarak kullanılması kabul edilebilir bir durumun ötesinde geçmiştir. Vandallık derecesindeki bu girişimleri kabul etmiyor, kolluk kuvvetlerini görevlerini yapmaya davet ederken, tacir ve esnaflarımızın işyerleri adeta basılarak korku ve panik havası yaratmaya çalışanları önce Allah’a sonra toplum vicdanına havale ediyoruz. Hoşgörü ve saygının yeşerdiği 12 bin yıllık tarihi geçmişi kuraklaştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur” denildi.
HÜDA PAR: OLAYLA İLİŞKİMİZ YOKTUR
Çeşitli sosyal medya hesaplarında ile bazı basın ve yayın organlarında işletmelere yapılan saldıyla ilişkilendirilen Hür Dava Partisi’nden (Hüda-Par) açıklama yapıldı. Hüda-Par Diyarbakır İl Başkanlığı’nın sosyal medya hesabında yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Dün gece Diyarbakır Starbucks şubesinde yaşanan hadisede HÜDA PAR’ın adını zikredenler ve partimizin adını bu olaya karıştırmak isteyenler kötü ve art niyetlidir. Bu olayla hiçbir ilişkimiz yoktur.”